Examples
  • Her şeyi ortaya dökme vakti.
    إنه وقت المصارحه
  • Senden gizli bir konuşmayı ortaya dökmeni istemiyorum.
    لا أطلب منك الكشف عن أيّ سبب وجيه
  • Ben bir yazarım! Sırlarımı ortaya dökmem.
    لن أجازف بهذا
  • Geçmişteki güzel sırlarını ortaya dökmeye başlarken -
    عندما فتحت موضوع الماضي الجميل خاصتك
  • Ya da Kent ailesinin sırrını ortaya dökmeden önce.
    (أو تفضح سر عائلة (كنت
  • Bütün hislerimizi ve gerçekleri ortaya dökmenin zamanı geldi.
    أعني أن نتركه ّ يعلّق خارج يذيع مغسلتنا
  • Bütün hislerimizi ve gerçekleri ortaya dökmenin zamanı geldi.
    أعني أن نتركه ّ يعلّق خارج ينشر غسيلنا
  • Demek istediğim,... ...kazanmamızın sebebi... ...bütün gerçeği ortaya dökmemizdi.
    ،وجهة نظري صحيحة سبب فوزنا بهذهِ القضية .هو لأننا أفصحنا عن الحقيقة كاملة
  • Firmanın günahlarını ortaya dökmeye çalışıyorsun. Onun gibi bir şey.
    يبدو كتأكيد أن أخطاء الشركة معرضة للعلن
  • Senin işin, onun içine işleyip, sırlarını ortaya dökmesini sağlamak.
    ِوظيفتك أن تجعليها تكشف عن أسرارها لك