Examples
  • Yüz yüze gelmekten nefret ediyorum.
    فأنا أكرة أن نواجة بعضنا وجهاً لوجه
  • Yanılmış olabileceğin gerçeğiyle yüz yüze gelmek istemiyorsun.
    لا تريد مواجهة الحقيقة بأنّك ربّما قد فشلت
  • Hiçbiriyle yüz yüze gelmek istemezsin emin ol.
    يمكن أن تكون من طراز كوغار. كنت لا تريد واجهت واحدة من تلك وجها لوجه
  • Ve sen onunla yüz yüze gelmek istiyorsun.
    و أنت تريد مواجهته؟
  • Bilirsin işte. Yüz yüze gelmekten kaçınıyorsun.
    حسناً تعرف، أنت تتجنب المواجهة لكن الرجل الذى بداخلك...
  • Ya onunla yüz yüze gelmek zorunda kalırsam?
    ماذا لو إضطررت لمواجهتهِ وجهاً لوجه؟
  • Yeni bir kabusla yüz yüze gelmek için yaşadılar.
    عاشوا فقط ليواجهوا كوابيس جديدة
  • Ne amaçla? Gerçeklerle yüz yüze gelmek kolay değil.
    ليس من السهل مواجهة حقائق الحياة.
  • Demie el ile yüz yüze gelmek istiyorum. Anlıyorum!
    "أنا ذاهب إلى "القبضة الحديدية وأنت تقف بطريقي
  • Onu zorlamak için kendi resimlerinle yüz yüze gelmek için.
    وإجباره على ذلك , متصدياً كل الحدود