Examples
  • Yarışmak imkansız.
    فلا سبيل لنا للفوز
  • Yarışmak zorundasın.
    يَجِبُ أَنْ تَتنافسَ في المسابقةِ
  • Yarışmak yok.
    بدون سباقات
  • Yarışmak istemiyorsan yarışmak zorunda değilsin.
    اسمعي، ليس عليكِ التنافس .إذا لمْ تكوني تُريدين ذلك
  • Yarışmak çok heyecan verici.
    لكنك كنت تتمنى أن تحتفظوا بهم وتدربهم، أليس كذلك؟ كان ذلك صعباً على أبي
  • Şişko Albert'la yarışmak istemezsin.
    أنت لا تريد أن تتسابق مع ألبرت البدين ألبرت البدين
  • Yarışmak ister misin?
    هل تريدنا أن نتسابق؟
  • Sadece yarışmak için buradayım.
    . أَنا هنا للسباق فقط
  • Sadece yarışmak için geldim.
    . أَنا هنا للسباق فقط
  • Yarışmak ister misin?
    أتريد التسابق؟