جَرَحَ {[َجَرْحًا]}
Examples
  • Dünyayı yaralamak?
    تؤذي الأرض؟ !"أنت تعني الـ"جايا
  • Yaralamaktan fazlasını yapmış Clark.
    قاموا بأكثر من (ذلك يا (كلارك
  • Unutmayın, göreviniz yaralamak değil.
    تذكر, هدفك ليس التسبب فى الخسائر
  • Bu bebekleri yaralamakla uğraşamam.
    لا أستطيع تحمل إيذاء هؤلاء الأطفال
  • Sadece yaralamak içindi.
    .صُنع للإعاقه
  • Sadece yaralamak içindi.
    .المقصود بها التشويه
  • Kendini yaralamak mı istiyorsun?
    أنت حقا تريد أن تؤذي نفسك
  • Üzgünüm, seni yaralamak istemedim.
    .آسـفة، لم أقصـد أن أؤذيـك
  • Yaralamak için yarala.
    جرح لجرح
  • Kimseyi yaralamak istemedim.
    لم أقصد إيذاء أحد