Examples
  • Yargıçın veto hakkı kullandırılmadı.
    لم يتم الأخذ بمعارضة ممثل العامة
  • Bunun nedeni, senin onların bütçelerini veto etme hakkının olması.
    : السبب الذي يجعلهم خائفون منك تقنياً، لديك سلطات نقض على ميزانياتهم
  • Evet ama anlaşmada bir de veto kullanma hakkı vardı.
    نعم,حسنا,كان في الإتفاق ايضا حق النقض