وَعَدَ {[ِ وَعْدًا]}
Examples
  • Ama sen... ...sade tahta, vaat etmekten çok... ...tehdit eden.
    أما أنت، أيها الرصاص الرقيق الذي ينذر ويهدد أكثر مما يعد
  • Ted, kusura bakmayın ama, satış vaat etmek sizin işiniz değil.
    ،تيد)، مع كامل احترامي) .ليست وظيفتك لتوعد بالمبيعات
  • "Sizlere Dünya'nın vaat edilen topraklarına öncülük etmek için görevlendirildim."
    يبدو أنه قد تم إختيارى لمساعدتكم للتوجه للأرض الموعودة"