-
Gazetelerin üstünde oturmaktan hiç hoşlanmam.
لم تعجبنى أبدا فكرة الجلوس على صحيفة
-
Tamam, onların üstüne oturmaktan kaçmadım.
حسناً لم أتجنب حقاً الجلوس عليها
-
Hayır, götümün üstüne oturmak istemiyorum.
لا ، لا اريد الجلوس
-
Üstüne oturmak için havlu getirebilir misin?
هل لديك حتى بعض المناشف لنجلس عليها؟
-
Sanırım popomu kaşıyıp,... ...üstüne oturmaktan hastalandım.
- أطفال؟ - أطفال؟ عطلة رومانسية يمكنها أن تزودك بالدغدغة
-
Eğer değilsen korkarım üstüne oturmak zorunda kalacağım.
اعتقد .انى يجب ان اجلس فوقك
-
- Peki, üstüne oturmak isteyen var mı?
هل يود أحدكم الجلوس عليه؟ - نعم -
-
Her neyse, kıçımın üstünde oturmaktan yoruldum.
لقد تعبت من الجلوس على مؤخرتي على اية حال
-
Poponuzun üstünde oturmak size ekmek kazandırmaz.
الجلوس على مؤخّراتكم المسطّحة لا يكسِبكم أيّ خبز
-
Baxterlarla savaşmak, bir kasa dinamitin üstünde oturmaktan daha kötü.
هو أخطر من الجلوس على صندوق كبير من الديناميت