مَتْجَر {ج مَتَاجِر}
Examples
-
Burası bir ticarethane.فهذا عمل أهلاً بكِ في عالم البالغين
-
Kafes bir ticarethanedir.القفص هو مؤسسة
-
Burada küçük bir ticarethane isletiyoruz.تحاول أن تستمر بعمل بسيط...
-
Böylece gerçek bir ticarethane işletebileceğiz.سوف نكون نُدير مشروعاً حقيقياً
-
- Tartışmak yok Bayan McKessie. Burası bir ticarethane.فهذا عمل أهلاً بكِ في عالم البالغين
-
- Size bakışa küçük bir ticarethaneyiz. - Büyüyün, şerefsiz....إننا صغار بالمقارنة بك- !إنضج إذاً يا إبن السافلة-
-
Sadece böyle bir dava... ...hastaneye buranın bir ticarethane olduğun uhatırlatır.،إنه فقط، تعلم ،دعوى قضائية كهذه تُذّكر المستشفى أن مانفعله .هو مجرد عمل
-
Ticarethane olarak rekabetten sağ çıkmak istiyorsan bunu yapmak zorundasın.لايمكنني المنافسة كـ رجل أعمال بدون امتلاك بوفيه
-
Sağlık sektörü, ticari bir sektördür. Burayı da bir ticarethane olarak yöneteceğim.العناية بالصحة هو عمل و سأديره بهذا الشكل