بَحَثَ {[َ بَحْثاً عن]}
Examples
  • Boş vakitlerimde bunları tetkik etmek için sabırsızlanıyorum.
    رائع، أتحرق شوقاً لأقرأها في وقت فراغي
  • Her teferruatı tetkik etmekten zevk aldığınızı biliyorum.
    لعلمي، مدى حبك لدراسة التفاصيل
  • Amellerini tekrar tetkik etmek için, hiç bir zaman geç değildir.
    لم يفت الأوان بعد لإعادة النظر في سلوكك، كما تعلم
  • Esther'in çevresindekilerle ilişkisini... ... tetkik etmek gerekir. Özellikle seninle Kate.
    أعتقد أنه ما يجب فحصه هو علاقتها بالأشخاص الذين حولها
  • Muhteşem. Boş vakitlerimde bunları tetkik etmek için sabırsızlanıyorum.
    رائع، أتحرق شوقاً لأقرأها في وقت فراغي
  • Muhteşem. Boş vakitlerimde bunları tetkik etmek için sabırsızlanıyorum.
    عظيم، لا يمكنني الانتظار حتى قراءة هذه في اوقات فراغي
  • Onu tetkik etmek isterim ve hatta sabırsızlanıyorum ama,... ...bir varsayımın doğruluğunu kontrol etmek için değil.
    من دواعى سرورى أن أجلس معه و أحلل شخصيته فأنا أتطلع حقيقةً لهذا لكن ليس من أجل إثبات قصتك... هل تفهم هذا ؟
  • Greggs'i görüyor musun, yalnız başına kanıt topluyor... ...bir de tekrar tetkik etmek için üçlü cinayete gidiyor.
    أترى (غريغز) هناك تبحث عن الأدلةّ وحدها ثم تعود لتستجوب حول قتل 3 أشخاص ؟ ثلاثة قتلى