-
Kimliğini tespit etmek için.
وتعرفنا على جثتها
-
Onu tespit etmek zor olmamalı.
ليس من الصعب رؤيته , فهو الغواص الزنجى
-
- Neden? Görevim, yerini tespit etmekti.
لماذا؟ - أوامري كانت تحديد مكانه -
-
O yeri tespit etmek zorundayım.
أنا بحاجة لأعيد الخطوات التي قمتُ بها
-
Kanamanın yerini tespit etmekte zorlanıyorum.
أعـانـي صعـوبـة فـي تحـديـد مـوقـع النـزيـف
-
Bazı ilaçları tespit etmek zordur.
بعض المخدرات يصعب تقفيها
-
O yeri tespit etmek zorundayım.
ذلك هو سجل سفري لقد أخبرتك
-
Aramak, tespit etmek. Farklı şeyler.
التجسس، تحديد الموقع .هناك فرق
-
Bu verici çipi tespit etmek imkansız.
جهاز الإرسال هذا لا يمكن تعقبه
-
Onları, Yok Edicileri tespit etmek için kullanırız.
نحن نستخدمها لرصد المبيدون