-
Telaffuz etmek çok kolay.
فهو سهل للنطق
-
Caravaggio'yu telaffuz etmek herkese zor geliyor.
يجدون الأمر سخيفاً
-
Deney sırasında, onları telaffuz etmek bile yeterli.
على المرء أن ينطق بها فقط أثناء التجربة
-
Yarın yemekte adını doğru telaffuz etmek istiyorum.
أنا رأي wanna اسمها حقِّ إذا نحن نَتعشّى غداً.
-
Elizabeth. Adınızı telaffuz etmek kutsal bir müzik duymak gibi.
إليزابيث، لإصْغاء اسمِهم هو كما يَسْمعُ موسيقى سماويةً.
-
Kusuruma bakmayın, ancak isimlerini telaffuz etmek gibi bir niyetim yok.
انا آسفه , ولكني اخشى بانه ليس لدي نية بأن أقول لكم أسمائهم
-
İsmini telaffuz etmek imkansız, o yüzden... ...ben ona Şimşek Kedisi diyorum.
اسمها مستحيل نطقه (لذا انا اسميها (ثندركات
-
"Yeats" diye telaffuz edildiğinin fark ettim... ...ama ben onu gücü elde etmek diye telaffuz ediyorum.
،"أعلم أنها تُنطق "ييتز ولكني أنطقها بشكل خاطئ لأضعف من قوّتها