Examples
  • Bu bir tahakküm değildi.
    لا كنوعاً من السيطرة
  • Tahakküm insanı. Ama artık olmayacak.
    ميت , لقد توفي منذ بضعة سنوات
  • Heyecanlı mı? Tahakküm kuruyordu. Korkunç biriydi.
    عصبية؟ كانت تفوق الاحتمال, لقد كانت فظيعة! لقد كانت مفكرة جداً
  • Vampirlere tahakküm edebilen tek insan olarak tanınırdı.
    إنها البشرية الوحيدة المعروفة التى .(تملك القوة للسيطرة على (مصاصين الدماء
  • Ancak, Kraven'in güç ve tahakküm hevesi, kursağında kaldı.
    ولكن محاولة (كرافين) للحصول على القوة والسيطرة فشلت
  • Ben kendi imkânlarımla başarılı olmayı seçtim. Tahakküm eden bir aile karşısında el pençe divan durmayı değil.
    لقد قررت أن أنجح بمصطلحاتي الخاصة وليس أن أكون محبوساً من قِبل سيطرة العائلة
  • Hiçbir şartta ben ve umuyorum ki... ...başkaları da, üzerimizde tahakküm kurmaya çalışanlara... ...teslim olmayacağız.
    كيف تختلطين مع هذا النوع؟ - لا أعلم - إذا كنتِ مثيرة جداً، لماذا تذهبين إلى الغرباء؟ ما الخطب معي؟ جاهز يا 2
  • İnsanlara öyle bir tahakküm ederdi ki... ...savaşta, kederden deliye dönmüş, sevgili Procutules'in cesedi üzerinden... ...geçerek, geri çekilirken bile, kendi ordusunu ciddi tehlikelere atmıştı.
    أنه حين انسحب من المعركة غرق فى الحزن على حبيبه الميت (باتروكلوس)؛ معرضاً جيشه لخطر كبير
  • Büyük ya da küçük her iş adamının... ...özgür bir ortamda ticaret yapma,... ...ithalat ve ihracatı tekellerin haksız rekabet ve tahakkümden... ...özgürce yapma hakkı.
    على حياة جيدة حق كل تاجر حرية التجارة