Examples
  • Sosyal ilişkiyi kastediyorum.
    ولا اختلاط اجتماعي بالتأكيد
  • Sosyal ilişkilerde ciddi bozukluk...
    ...إنّها خللٌ خطير، يحدث في مناسباتٍ اجتماعيّة معيّنة
  • Sosyal ilişkilerimi geliştirmeye çalışıyordum.
    أردت أن أكون أجتماعياً
  • Sosyal ilişkiler konusunda paslandım.
    لست بارعاً في العلاقات الإجتماعية
  • Sosyal ilişkileri kötüydü. Obsesif Kompülsif'ti.
    كانت مرهقة إجتماعياً و كانت مضطربه نفسياً
  • Sosyal ilişkiler üzerinde biraz daha çalışmam gerek
    مارس العلاقات الإنسانية والسلوك الإجتماعى
  • - Sosyal ilişki. - Masanın altında biri var.
    أو اختلاط اجتماعي - هناك شخص أسفل الطاولة -
  • Sosyal ilişkiler - %3. Öğrenme kabiliyeti - %5.
    علاقته بالمكان من حوله - المستوى الثالث القدرة على التعلم - المستوى الخامس
  • Size söyledim, hastalarımla sosyal ilişkilere girmem.
    لقد أخبرتك أنني لا أختلط اجتماعياً مع مرضاي
  • Pekala, sosyal ilişkiler nerede devreye giriyor?
    .هو المال او السلع