Examples
  • Sadece Begbie'yi sinir etmek için.
    فقط لينتهي بَجبي
  • Beni sinir etmek için savaşa gitti.
    .دخل الحرب ليغيظنى
  • - S..tir git. - Sinir etmek için yapmıyorum.
    تبا لك - ....... لا أحاول أن اكون احمق -
  • Sadece onu sinir etmek için öyle dedim.
    لقد قلت هذا فقط لإغضابها
  • Sırf beni sinir etmek için söylüyor.
    إنها تقول هذا لتضايقني فحسب
  • - Stronghold'u sinir etmek için bunu yapıyorsun. - Evet.
    (أنتٍ تفعلين ذلك لتزعجي (سترونج هولد - نعم -
  • İnsanları sinir etmekten zevk mi alıyorsun?
    وما شأنك أنت؟
  • Cevap vermiyor musun? Beni sinir etmek mi istiyorsun?
    لن تتكلم؟
  • Eminim bunu sırf beni sinir etmek için söylüyor.
    أراهن أنها قالت هذا لتضايقني فحسب
  • Dolayısıyla onu sinir etmek için avukat olduğumu düşünebilirsiniz, ama yanılırsınız.
    و هكذا ربما تستنتج انني اصبحت محامياً فقط لأغيظه ولكن هذا غير صحيح