Examples
  • Onu fizyoterapiye sevketmek istiyorum.
    أود تحويله للعلاج الطبيعي
  • İnsanları paniğe sevketmek istemeyiz. Haklısınız.
    نحن لا نريد إثارة الرعب - بالطبع -
  • Bütün birimleri sevketmek zorunda kaldık.
    نعم سيدي علينا خدمة كل الوحدات
  • Tamam, haklısın. Kimseyi paniğe sevketmek istemedim.
    حسناً ، انتِ على حق انا فقط لم اكن اريد ازعاج احد
  • Ama onu sevketmek için, önce onu bulmalısın.
    لكن لخدمته , يجب أن تجده.
  • Evet, efendim. Bütün birimleri sevketmek zorunda kaldık.
    توقفي عن الهراء
  • Ortalıkta çıplak gezenler için mi tüm birimleri sevketmek zorunda kaldınız?
    نعم يجب ان ترسلوا كل الوحدات لكل الناس العراة من حولنا؟
  • Ortalıkta çıplak gezenler için mi tüm birimleri sevketmek zorunda kaldınız?
    ...نعم، تخدمون الوحدات
  • Ortalıkta çıplak gezenler için mi tüm birimleri sevketmek zorunda kaldınız?
    لافلين ، سنخرج من هذا الطريق.
  • Hutt'lar, evrenin sınırlarını kontrol ediyor... ...ve birliklerimizi sevketmek için uzay yollarına ihtiyacımız var.
    إنهم يسيطرون على الحلقات الخارجية ونحن لدينا الحلقات الثنائية وهذا يساعدنا على نقل الجيش