Examples
  • Filmini piyasaya sürmek istiyorum.
    أُريدُ ترجمة نص "العيش بالعكسِ" إلى فلم طويل
  • Plan bu di mi, tekrar piyasaya sürmek.
    البيتزا فقط. الخطة الرئيسة، صحيح؟ الهدف الأول، السوق الضخم، حصلت عليه
  • Tynan kitapevinde piyasaya sürmek için yer ayırttık.
    أوه, و لقد قُمنا بنشرِ الكتاب في مكتبة "تينان" لإطلاق الكِتاب
  • Piyasaya sürmek için ne kadar ürününüz var?
    كم وحده جهزتها للتسويق؟
  • Hayali ise aynı zamanda yenilebilen bu bebeği piyasaya sürmekti.
    ،أنت لا تفهمين لا أستطيع ذلك
  • Şu an sahte paralarını piyasaya sürmek çok tehlikeli.
    ،الوقت ليس مناسـباً الآن !لتسـليم النقود المزيفـة
  • Şu an sahte paralarını piyasaya sürmek çok tehlikeli.
    هذا ليس الوقت المناسب ! لتوزيع النقود المزورة
  • Tasarımı, Malibu Stacy'ydi Hayali ise aynı zamanda yenilebilen bu bebeği piyasaya sürmekti.
    .أنام في فراش كبير مع زوجتي
  • Benim çalıştığım şirket olan... ...Hoxton-Moss eczacılığın... ...piyasaya sürmek istediği kolesterol ilacını... ...örtbası hakkındaki tüm araştırma.
    التي كانت شركتي "هوكستون موس" الدوائية تخبئها بشأن عقار الكوليسترول
  • Tam olarak, şu an... ...Dave, Guitar Hero oyununun... ...yeni sürümünü piyasaya sürmekle uğraşıyor.
    ،حسناً، حالياً ،ديف) مشغول في انطلاق) ،لعبة الفيديو الجديدة "بطل الجيتار"