-
Bence peşimize takılmaktan daha fazlasını yaptın.
.أظنُكِ قمتِ بأكثر مِن مُجرّد رفيقة
-
Peşimize takılmaktan çok daha fazlasını yaptın bence.
.أظنُكِ قمتِ بأكثر مِن مُجرّد رفيقة
-
Saplantı ile peşine takılmak daha iyi.
أحب الإعتقاد أكثر ، مثل ظل مقلق جداً
-
Chris'in peşine takılmak istemiyorsanız, nereye gittiğini öğrenin.
(ألا تريد مراقبة (كريس لترى إلى أين يذهب ؟
-
Peşime takılmak istiyorsan, profesyonel kibarlık gereğince, takılabilirsin.
إذا كنت تود مرافقتنا فبإمكانك فعل ذلك من باب المجاملة المهنية
-
Peşime takılmak istiyorsan, Emirlerime uymalısın. Anladın mı?
لو أردت أن تتبعنا ، يجب عليك إتباع الأوامر . أفهمت؟
-
Önünde giden bir adamın peşine takılmak kadar kolay.
أنه أمر سهل , كسهولة أن يتبع رجل , رجلاً آخر يمشي امامه
-
Zaten Jersey'e gidiyorsunuz. Tek istediğim şey peşinize takılmak.
انت كنت ذاهبا الى جيرسى على اى حال انا اسألك التتبع
-
Bak Polly peşime takılmak senin fikrindi, benim değil.
بولي) أنظر،لقد كانت) فكرتك للمجيء،وليست فكرتي
-
Peşime takılmak istiyorsan yarın elle balık yakalamaya gidiyorum.
سـأذهب غـداً لصيد السمك إذا ردت المجــيء