رَأَسَ {[َرِيَاسَةً]}
Examples
  • Barışa ön ayak olmak istiyorsunuz o halde olun.
    أنت تريد أن ترأس مبادرة السلام هذه
  • Evet. Yardım etmeyeceğimden değil ama bir şeylere ön ayak olmak konusunda pek iyi değilimdir.
    نعم. ليس لأنى لن أساعدك، و لكن إلى حدما أنا . لست جيداً فى اتخاذ الخطوات الأولى للأمور
  • Hükümet temsilcisi ve belediye başkanı... ...bu şehirdeki tüm manyakların... ...birilerini kaçırmasına ön ayak olmak istemiyor.
    ...أعني المفوّض ورئيس البلدية قرّروا أن لا يضعوا دعوة سابقة... .لكلّ معتوه في هذه المدينة لإختطاف شخص ما
  • Karadeliğe önde ayaklarınız olmak üzere düştükçe... ...ayaklarınız karadeliğe daha önce yaklaşır.
    إن وقعتم في ثقب أصود وكانت قدماكم الأقرب إليه