-
Ona Onur Madalyası vermek istiyorlar...
(يريدون أن يمنحوها (وسام الشرف
-
Sizin yolunuza hayatimi vermek onurdur.
فسيكون من دواعي الشرف لي أن أضحي بحياتي من أجلك
-
Sizinle hizmet vermek bir onur'du.
لقد كان شرف عظيم أن أخدم معك
-
Sizinle hizmet vermek bir onurdu.
لقد كان شرف عظيم أن أخدم معك
-
Ve bu ödülü sana vermekten onur duyuyorum.
ولذا فهو شرف لي أن أقدم لك هذه الجائزة
-
Sayın yargıç, iki mislini vermek onurdur.
فى الحقيقة سيادتك .. قد أطلب مضاعفة المبلغ
-
Çocuğuma sizin isminizi vermekten onur duyarım.
سيكون شرفاً لي أن أسمي طفلي تيمناً بك
-
Sana "Gümüş Yıldız" nişanını vermekten onur duyuyorum.
إنه من دواعي الشرف أن أقدم لك النجم الفضي بنفسي
-
Fransa hükümeti... bana onur nişanı mı vermek istiyor?
الحكومة الفرنسية تريد أن تمنحني الفيلق الشرفي"؟"
-
Belediye başkanı bu akşam senin onuruna bir parti vermek istiyor.
إذاً, إن رئيس البلدية يريد أن يقوم بإعداد .حفلةٍ كبيرة على شرفكِ مساء اليوم