Examples
  • Kimyasal savaş.
    الحرب الكيمياوية.
  • Saygon'daki kimyasal savaş birliğindeydim.
    لقد كنت في البلاد عام 68 كنت في وحدة الحرب الكيميائية في سايغون
  • Saygon'daki kimyasal savaş bölüğündeymiş.
    عضواً من الحرب الكيميائية في وحدة سايغون
  • Yani kimyasal savaşlardan bahsediyoruz.
    . إذاً نحن نتحدث عن حرب كيماوية
  • Kuzeydeki kimyasal savaş taburunun başıydı.
    كان رئيس كتيبة حربية كيميائية في الشمال
  • Pentagon onun hormonlarını kimyasal savaş için kullanıyor.
    وزارة الدفاع الأمريكية يجب أن تستعمل هورموناتها للحرب الكيمياوية!
  • Ama kimyasal savaşın ustaları bombardıman böcekleridir.
    إلا أن سيّد الحرب الكيميائية .هو الخنفساء المدفعي
  • "Biyolojik zehir ve kimyasal savaşın olduğu tiyatro"
    "تهديدات الغاز الحيوي السام و الحروب الكيميائية"
  • Nemerov kimyasal savaş tarihindeki en büyük silahı kullanmış bulunmakta.
    الذي يعني أن نيميروف أطلق لتوه أكبر هجوم في تاريخ الحرب الكيمياوية فلنناقش رد الفعل
  • Kimyasal savaş veren bir adama asla gizlice sokulma.
    ،لا تتسلل بجوار رجل .كان متخصص في الحرائق الكميائية