Examples
  • Karşılıklı anlaşma olmadan satış olmaz.
    اذن ما هى المشكلة
  • Bu işte, Bob, karşılıklı anlaşma olması lazım.
    ,"هذه المهنة يا "بوب" .انها الكثير من الاعطاء والاخذ
  • Baygın seks... Karşılıklı anlaşmaya dayalı bir durum.
    جنس الاصطياد .... انه بالتراضي
  • Karşılıklı bir anlaşma yaptılar.
    والآن هم ضمنياً وافقوا على ذلك طالما كَانَت ،غرايس التي تدوس على الدواسات
  • Harika bir sezon, öyle değil mi? Karşılıklı anlaşmalarla dolu.
    موسم رائع, أليس كذلك؟ اذن نفهم بعض جيداً
  • Karşılıklı anlaşma sonucu, birer KISA kapanış konuşması dinleyeceğiz.
    وهُنا سوف نسمع تصريحات أخيرة مُريحة
  • Tabii bir de karşılıklı anlaşmaya dayalı seks var.
    .وأيضا, يوجد الجنس بالتراضي طبعا
  • Firmada karşılıklı değişim. Anlaşma mekaniği.
    ،إعلانات عابرة ،ميكانزمات التسويق
  • Kansas ile aramızda karşılıklı bir anlaşma var.
    لدينا معاهدة تبادل مع كينساس-
  • Ne yapıyorsun sen? Karşılıklı destek anlaşmamız var.
    ماذا تَعْملُ؟ عِنْدَنا a حلف دعمِ متبادلِ.