Examples
  • Karşılık vermemizden korkmuş olmalı.
    يجب أن نبقى حريصين من الأعمال الانتقامية
  • Karşılığını vermeme izin yok.
    --"أقدر لك محاولتك لرد الصنيع لـ"تريفور
  • Onlara karşılığını vermeye çalışıyorum.
    الإعجاب ليس حباً (حقيقياً يا (أوليفر
  • Balboa karşılık vermeye çalışıyor...
    .... بالبوا يحاول أن يعود للمباراة !أووه, خطافية هائلة
  • Karşılık vermeye fırsatları olmayacak.
    ليس لديهم الوقت ليتفهموا الوضع
  • İyiliğinin karşılığını vermeye geldim!
    انا هنا لارد الجميل
  • Çalışanların selamına karşılık verme.
    لا تقومين بتحية الموظفين ابداً
  • Karşılık vermene izin vermeyeceğim!
    سوف لن أسمح بأعادة الكلام
  • Karşılık vermemiz gerekiyor.
    نحتاج للمقاومة
  • Karşılık vermemiz gerek.
    يجب ان نقاوم