-
Büyük bir hızla karını öldürtmüşlerdi.
جعل زوجتك مقتولة بوقت اسرع
-
Denizaltının bataryalarını şarj ettik. Seni kara sularından hızla çıkarır.
بطارية الغواصة مشحونة - سآخذك للحدود
-
Einstain ışık hızını kullanan esas gerçeklerden bahsetmedi. veya daha yüksek, aynı kara deliklerin hızı gibi. kara delikler mi?
لم يقل شيئا عن الكيانات تسافر في سرعة الضّوء أو أسرع einstein, - في سرعات tachyon . - tachyon ؟
-
Sonra karınca... yanında koşarken yüksek hızda çekeceğiz.
نشغله بجانبه ونصورها بسرعه عاليه
-
Bana Bay Mario Andretti'nin hız kartı vermesi gerektiğini söyleme.
لا تخبرني ان السيد ماريو اندريتي قد اعطاني تذكره سريعه
-
Aferin, hızla yükseleceksin. Kara-Boyut'un ikinci seviyesine geçtin.
جيد، ستذهبين بعيدا