Examples
  • İtibarım kocamı takip etmekten gelir.
    كرامتي تَجيءُ مِنْ متابعة زوجِي.
  • İtibarım kocamı takip etmekten gelir.
    كرامتي تأتي من اتباعي لزوجي
  • Kararsız olduğuna göre, onların görüşlerine itibar etmek durumundasın... ...benimkilere de tabii.
    باعتبار عدم اتخاذك القرار فيجب عليك الاعتماد على حكمهم وحكمي
  • Hükümet bu talebe itibar etmek zorunda değil... ...çünkü bu bir ulusal güvenlik meselesi.
    الحكومة لا تتشرف بتنفيذ هذا الطلب لأن ذلك يهدد الأمن القومي
  • Amacın kızın geride kalan azıcık itibarını yok etmek mi?
    إذن ، أنت تحاول تخريب ماتبقى من سمعتها؟
  • İtibarı sonsuza kadar yok etmek.
    ... لتدمير السمعة للأبد