Examples
  • Buna iştirak etmekten kaçındım.
    أرفض المشاركة في ذلك
  • İştirak etmek için olmak zorunda.
    كان يجب ان يكون لكي يشارك
  • - Onu platformdan indirin. - bir oluşuma iştirak etmek...
    إبعدوه عن المنصه
  • Küçük ziyafete iştirak etmek için önden gitmiş gibi.
    يبدو أنه ذهب للمشاركة في العيد الصغير
  • Sakın ha! Biz burada serüvene falan iştirak etmek istemiyoruz. Kalsın.
    لا أريد اى مغامرات هنا قطعا ليس اليوم
  • Biz burada serüvene falan iştirak etmek istemiyoruz. Kalsın. Bugün olmaz.
    نحن لا نريد أي مغامرات هنا ..شكرا لك ليس اليوم
  • Biz burada serüvene falan iştirak etmek istemiyoruz. Kalsın. Bugün olmaz.
    نحن لا نريد أي مغامرات هنا._BAR_شكرا لك ... لكن ليس اليوم ...
  • Che diyor ki; Yapılması gereken, direnişçilere şans dilemek değil... ...onların kaderine iştirak etmektir!
    :(وكما قال (تشي ليست المسألة بتمني التوفيق لضحايا العدوان بل بمشاركته بمصيره
  • Gecenin bir yarısında gizli bir buluşmaya iştirak etmek için... ..sevdiklerinizin arasından gizlice sıvışmak çok daha zordur.
    يكون أصعب بكثير عندما تجد نفسك تتسلل من أكثر من تحبهم
  • Huşu içinde Aşai Rabbani ayinine iştirak etmekten daha güzel bir duygu yoktur.
    ليس هناك شعور اجمل من تلقى التواصل المقدس فى حاله السراء