-
Kocam buna istiflemek der.
زوجي يسمي ذلك اكتنازا
-
Belki de istiflemek bir semptomdur.
ربما يحوي أحد الأعراض
-
İskeletleri istiflemek... ...sadece kişisel hırslarını tatmin ediyor!
متسببين في كومة من العظام البيضاء فقط لكي ترضي طموحك
-
Örneğin,istiflemek ve sınıflandırmak, ya da--
هؤلاء الذين ليسوا في المنافسة ؟
-
Senin gibi veletler onları rıhtıma istiflemek zorunda kaldılar.
اطفال صغار مثلك كان ينبغي علي أن اتركهم في الرصيف هناك
-
İnsan parçalarını kürekle toplamak ve kum torbalarına istiflemek yoktu artık.
لا مزيد من القطع المتناثرة من أجسام الرجال والتخلّص منها فى أكياس الرمل
-
İyi taktik... baskıyı hemen, ilk kez... canlı televizyon programına çıkacak hali hazırda tutarsız... ...endişe eğilimli müşterinin üstüne istiflemek.
...اوه ، هذا (تكتيك) بارع ...تكديس الضغط على عميلك المعرَّض للتوتر باستطراده في الكلام ، مباشرة قبل أن يخرج لأول مرة على الهواء في التلفاز