-
Büyükbabası devletin ileri gelenlerinden biri.
جدها هو أحد أبرز . الأعضاء في الحكومة
-
Yabancı İleri Gelenleri Koruma bölümündeniz.
نحن من أجل حماية الأجانب أصحاب المقام الرفيع
-
Kendisi, Antakya'nın ileri gelenleriyle görüşmede.
يتشاور مع الوجهاء من Antioch.
-
Kendisi, Antakya'nın ileri gelenleriyle görüşmede.
إنه يجتمع مع كبار الشخصيات .مِن أنكاطية
-
Silver Lake'teki evde, ülkenin ileri gelenlerinden... ...
العلاقة بين الأشياء التي وجدت (في منزل (سيلفر لايك
-
Toprakları ileri gelenler arasında eşit olarak paylaştırdım.
البقية قسّمت على حد سواء بين السادة الآخرين
-
Köyün ileri gelenlerinden birinin kızı var.
لدي معرفة بشيخ قرية ..لديه ابنة غير متزوجة
-
Halktan ileri gelenleri çağıracağım. Katılım mecburi olacak.
, سأدعو كل زعماء السكان المحليون . الحضور إجباري
-
Perakekende zincirleri... Şehrin ileri gelenleri. - Ve kurucuları...
المواطنون - القيادة و المؤسسون -
-
Gizli Servis İleri Gelenleri Koruma Ekibi
"الخدمه السريه لحماية أصحاب المقامات الرفيعه"