-
Ben heyetin başkanıyım.
أنا رئيس اللجنة
-
Bu adam heyetin başkanı.
إنه رئيس اللجنة
-
Kros takımının kaptanı Beyzbol heyetinin başkanı
قائد الفريقِ الريفيِ رئيس محكمةِ المرح
-
Potter askere alım heyetinin başkanı oldu.
سام وينرايت) حقق ثروة من) إنتاج القلنسوات البلاستيكية للطائرات
-
Kocam İngiliz Ticaret Heyeti başkanı... ...ve on dört aydır buradayız.
زوجي وزير التجارة البريطاني ونحن كنا هنا لأربعة عشرَ شهراً
-
Ve bilir misiniz, tanrının kendisi... ...bu sevgi işi heyetinin başkanıdır.
وأنت لا تعلم أن تكون قائداً على نفسك الرئيس الذي باللوحة محباً لعمله
-
Kocam İngiliz Ticaret Heyeti başkanı... ...ve on dört aydır buradayız.
..زوجي هو وزير تجارة بريطانيا ونحن هنا منذ 14 شهراً
-
Sam Wainwright uçaklara yaptığı plastiklerden servet kazandı. Potter askere alım heyetinin başkanı oldu.
ماري رُزقت بطفلان أخران لكن لا يزال لديها الوقت لتخدم بمنظمات خدمات الولايات المتحدة
-
- Kocası Walter Abbott... ...Murmansk'taki İngiliz Ticaret Heyeti'nin başkanı... ...ve bir casustu.
(هو كان الرئيس للمهمة التجارية البريطانية في (مورمانسك وقد كان جاسوساً
-
Bay Bailey, Irak'taki heyet başkanı olarak... ... bize gidiş amacınızdan bahseder misiniz?
سيد (بيلي أوس) رئيس وفد الأمم المتحدة للعراق هل لك أن تطلعنا على طبيعة هذه الزيارة؟