Examples
  • Basit hamleler yapmak.
    حساب احتمالات الفوز
  • Ürün harekette, hamle yapmak serbest.
    المنتج يسير على قدميه سنتدخل عندما تريد
  • Peter, Stanzler hamlesini yapmak üzere.
    ،بيتر ستانزلير) يتحرك)
  • O hamleyi yapmak istemezsin, Cotton.
    (لا تودّ أن تقوم بهذه الحركة، (كوتون
  • Peter, Stanzler hamlesini yapmak üzere.
    يا (بيتر)، (ستانزلر) يتحرك
  • Yeni bir hamle yapmak zorunda kalırlar.
    ويسضطرون لتدبير أمر تجاهه
  • Yeni bir hamle yapmak zorunda kalırlar.
    سيضطرون إلى اتخاذ اجراء بشأنه
  • Mutlaka bir hamle yapmak zorunda kalacaklar.
    وهم سيضطرون للتحرك ضده
  • Sakat diye büyük hamle yapmaktan korkuyorsun.
    أنت خائف من إتخاذ خطوة كبيرة .لأنّها تحمل إعاقة
  • - Tropics bir hamle yapmak zorunda Dick.
    على فريق تروبيكس الإستعجآل أكثر لنيل النتيجه، ديك