Examples
  • Bakış açını genişletmek için.
    .ظننت أنها ستضع الأمور فى منظورها
  • Mağarayı genişletmek gerekecek.
    لكـــننا سنحتاج كــهف أكــبر
  • Onu genişletmek istiyorum.
    يمكنك التسبب في الأسوء يا صديقي
  • Müşterilerimizi genişletmek için çalışıyoruz.
    نحاول ان نوسع عملائنا
  • Biraz genişletmek gerekebilir
    ربما عليها توسعة الحزام بعض الشيء
  • Ufkunu genişletmek istediğini söylemiştin.
    لقـد قلـت أنـك تريديـن توسيـع آفـاقـك
  • Krallığımın sınırlarını genişletmek.
    لأوسع حدود مملكتي
  • Mağarayı genişletmek gerekecek.
    سوف نحتاج لكهف أكبر
  • Yolu genişletmek için.
    فقط لتَوَسُّعة الطريق
  • Dairenizi genişletmek mi istiyorsunuz?
    لتوسع مكانكما؟