Examples
  • Fenalaşmak üzereydim; fakat şimdi iyiyim.
    كنت سأمرض ,ولكنى بخير الآن
  • Fenalaşmak derken neyi kast ediyorsun?
    ماذا تعنين بأنها تعبثُ معكِ؟
  • - FENALAŞMAK - F-E-N-A-L-A-Ş-M-A-K.
    تدهور ت د ه و ر