Examples
  • Emirler vermekle yetiniyorsun.
    سوف تنتهي من اعطاء الاوامر
  • Emirler vermekle yetiniyorsun.
    سينتهي بك الأمر باعطاء الاوامر
  • Emirler vermek, bir şeye malolmaz.
    أن تتبع الأوامر مهما كانت التضحيات
  • - Tabi, emir vermek için mi?
    حقاً! أحصلت على تصريح
  • Onlara emir vermek zorunda değilsin.
    .حسناً, لم يكن لديكِ لتقديم الأوامر
  • Fazla emir vermek ve yönetmekten, belki.
    تخطط وتعطى أوامر وتعلمنا الأدب، أليس كذلك؟
  • - Ne zamandan beri? - Bana emir vermekten çekinme.
    منذ متى ؟ - أنت لم تعطينا أوامر -
  • Bir gün emir vermek istiyor musun?
    سمعت أن هناك حرب دائرة
  • Yani o pek emir vermekten hoşlanmaz.
    أعني , انها ليست مثل أنها الواقع يعطي الأوامر.
  • Ben sadece emir vermek için zencilerle konuşurum.
    أنا أتحدث إلى الزنوج فقط من أجل أصدر لهم .الأوامر