Examples
  • Kızlara el kaldırmaktan hoşlanmam.
    أنا لا أقاتل الفتيات
  • Elini kağıttan kaldırmak yok.
    دون رفع قلمك عن الورقه
  • Her tapınak ve camide... ...birbirlerine... ...el kaldırmaktansa ölmeye yemin ettiler.
    تعهدوا بالموت قبل أن يرفعوا أياديهم لقتل بعض
  • Buna, "Eğer ruhsal lider gibi davranan üçkağıtçı... ...düzenbazsan ellerini kaldırmak." deniyor.
    ،يُدعـى ! إرفع يدّك إذا كنت محتالاً مخادع تتظاهر بكونّك زعيم روحـي
  • Hiçbir fikrim yok... ...ama ellerini havaya kaldırmak isteyebilirsin.
    ليس لدي أدنى فكرة لكن من المحتمل أنك تريد ان ترفع يديك عالياً
  • - Eline alıp kaldırmak ister misin? - Şuna bak Maisie.
    أتودين الحصول عليه؟ - (أنظري إلى هذا يا (مايسي -
  • Elinizi başınızın üzerine kaldırmak da işe yarayabilir.
    يجب أن ترفعي يدك فوق الرأس
  • Eğer zamanda geri gidebilsem ve köleliği kaldırmak elimde olsaydı..
    إن أمكنني العودة بالزمن وإلغاء العبودية
  • Bu akşam seni ortadan kaldırmak için elime birkaç şans geçmişti.
    لقد توفرت لدي أكثر من فرصة لقتلكم الليلة