Examples
  • Denizci düğümü atmak için.
    أشغّل العُقد البحرية
  • Düğüm atmak onların alışkanlığı.
    ...أنا فقط !فقدتُ أعصابي
  • Diğeri düğüm atmak, ve düğüm çözmek.
    وهناك أيضا عدم ربط عقدة أو حلّها
  • Bunu tutmanın en iyi yolu çift düğüm atmaktır.
    ما الأمر؟ حاجة هكذا إذن
  • O bu şeye... ...900 tane düğüm atmak zorunda mıydı?
    أن يربط هذا الشىء حوالي 900 عقده
  • Bu şeye 900 tane düğüm atmak zorunda mıydı?
    أن يربط هذا الشىء حوالي 900 عقده
  • Ama bir kaçı cerrahi aletlerini düğüm atmak için kullanır.
    لكن قلة مختارة يحبون إستخدام واحد من أدوات الجراحة لعمل عقدة
  • Diğeri düğüm atmak, ve düğüm çözmek. İnşa etmek ve inşa edileni yıkmak.
    أو البناء, أو الهدم بغرض البناء
  • Grey, bitirdiğimde düğümü sen atmak ister misin?
    " ؟ أنتهي حين تعقديها أن أتريدين ", غراي
  • Sizin şu şenlikli düğüne bir göz atmak isterim doğrusu.
    اريد أن انال قليلا من كثير لديك