Examples
  • Gerçek duygularımı dile getirmek.
    لم أفكر في ذلك إطلاقاً
  • Duygularımı dile getirmek istedim.
    أنا أرت أن أعبر له عما أشعر به
  • Ama dile getirmekte istemiyorum.
    لكنّي لا أريد البوح" "بذلك بصوت مرتفع أيضًا
  • Şunları dile getirmek istiyorum:
    ...فقط أود أن أقول
  • Sadece dile getirmek istedim.
    حَسَناً، فقط أي فكر سريع.
  • Sadece içimdekini dile getirmek için.
    ليتسنى لك الحديث
  • Neler hissettiğini dile getirmek zor.
    البوح بشعورك شيء صعب
  • Düşündüğümü dile getirmekle çok meşgulüm.
    أنا مشغول جداً بقذف الكلمات من فمي بدون تفكير
  • Fikir ayrılıklarını dile getirmek tartışma sayılmaz.
    الخلافُ في الرأي لا يعتبر جدالاً
  • - Beş. İki. Duygularımı dile getirmek istedim.
    أنا أرت أن أعبر له عما أشعر به