-
Dert ortağın oluyorum.
أشفق عليك
-
Bir dert ortağı olarak.
كـ مستشارة حزن
-
Benim dert ortağım sensin.
.وأنت الشخص المقرب إلي
-
Hayır, sadece samimi bir dert ortağınız.
لا، إنه فقط جارك الودود
-
Ama şimdi artık dert ortağı olduk.
لكن الآن بأنّنا ذو علاقة، أنت شريك في البهجة وفي الحزن
-
Bak, sana burada dert ortağı olmaya çalışıyorum, tamam mı?
، اسمع ، أنا أحاول مواساتك فقط حسناً ؟
-
Evet, en sevdiğim dert ortağım... ...ortaklık mesleğinden emekli oluyor.
نعم المفضلة لدي الرفيقة تتقاعد من الرفقة
-
Bir yanlış anlaşılma olmalı. Julie benim en güvendiğim dert ortağımdır.
،لا بدّ أن هناك سوء تفاهم .إنّ (جولي) أخلص رجالي
-
Bir tampon gibi, anlıyor musun? Baban ne zaman huysuz ve somurtkan olsa dert ortağım oldun.
شخص لأتحدث إليه عندما يكون أبوك مزاجياً
-
Başın dertte. Sen onun suç ortağısın.
أنت متورط فى هذا الموضوع أنت تابع له