Examples
  • - Blöf yapmak istemiştim. - Blöf mü?
    كان من المفترض ان تكون خدعة - خدعة ؟ -
  • Tek yapması gereken blöf yapmak.
    ، كل ما عليهِ فعله هو الإحتيال . بأن يُخبره بأن ذلك الرجل يكذب
  • Blöf yapmak, sonlandırmaktan daha iyi.
    من الأفضل تلميعها بدلاً من تدميرها
  • Blöf yapmakta çok iyi olduğumu zannetmiyorum.
    لا أعتقد أني جيد في الخداع
  • - Blöf yapıyordum. Peki, blöf yapmak ne?
    ماهو الخداع
  • Ve bildiğimiz gibi, "to blave" blöf yapmak anlamına gelir.
    و كما نعلم جميعا "يحتاك" تعنى "يحتال"....ا
  • Destenin altıyla uğraşmak, kart dizmek, blöf yapmak ve kandırmak.
    فما نقوم به ، توزيع الورق من أسفل الكوتشينة
  • Ve bildiğimiz gibi, "kurusıkı atma"nın anlamı "blöf yapmaktır."
    و كما نعلم جميعا "يحتاك" تعنى "يحتال"....ا
  • Cameron Mariga'nın ne söyleyeceği konusunda blöf yapmakla kalmadı.
    كاميرون)، لايحاول خداعنا فحسب) فيما يتعلق بما سيشهد (به (مارجيا
  • Bence senin gerçek yeteneğin blöf yapmak... ...iyi bir şekilde iddialarda bulunmak ve geri adım atmamak.
    اظن ان موهبتك الحقيقية هي الخداع الفارغ تقولين ادعاءات انت تعلمين تماماً لا يمكنك فعلها