Examples
  • Alay konusu olmak istemedim.
    لم أرد يوماً أن أصبح موضع سخرية
  • Ama kursuma başlarken alay konusu olmak istemiyorum.
    لكن عندما أبدأ تدريبي لا أريد أن أكون مدعاة للسخرية
  • İyi. Çünkü alay konusu olmak istersem çocuklarımla konuşurum, çok sağol.
    جيد. لأن إذا أنا أُريدُ أستشارة، السّيد تانير، أنا سَأَتكلّمُ مع أطفالِي.
  • İyi. Çünkü alay konusu olmak istersem çocuklarımla konuşurum, çok sağol.
    جيد. لأنني لو كنت أريد السخرية من السّيد تانر، لتحدث الى أبنائي
  • Şu anda ihtiyacım olan en son şey büroda alay konusu olmaktır.
    آخر شيء أريده أن تكونا أضحوكة المكتب
  • İnsanlara alay konusu olmak... ...seni rahatsız etmiyor mu, benim de bunun parçası olacak olmam?
    ألا يقلقك أن يجعل منك الناس إضحوكة؟ و يتم إقحامي في ذلك؟
  • Hayır, aptal olan benim... ...sizin maskaranız olarak, alay konusu olmaktır işim.
    !كلا يا سيدي الأحمق هو من يركع هنا أمامك ويتحمل السخرية وأسعى نحو الإمتاع
  • Ancak bu tip savlar aşağılama ve alay konusu olmaktan öteye geçmedi?
    إذهبوا لتداعبوا بعضكم البعض ولكن هذا الادعاء لم يؤدي لشيء عدا بعض السخرية و السخافة؟