Examples
  • Su gibi aktık birlikte,...
    نتدفّق سوية مثل الماء
  • Babamla ağız birliği yaptık.
    أنا و والدي جعلنا روايتنا واضحة
  • Ağız birliği yapmalıyız, tamam mı?
    علينا أن نتوافق في قصصنا حسناً؟
  • - Gerçekten mi? - Hepiniz ağız birliği mi ettiniz?
    حقاً؟ - ما خطب الجميع؟ -
  • Birlikte gül, birlikte ağla.
    ... نَبكيّ سوياً, نَضحك سوياً
  • Gece boyunca birlikte ağlardık.
    بـكـينـا سـويـة طـوال اللـيـل
  • Hikâyeniz konusunda ağız birliği etseniz iyi olur. Tarikat toplantısında buluşmadık ya anne, barda buluştuk işte.
    يا إلهي! صحيح ذلك امر غريب
  • Burada kolajen lif ağlarıyla birlikte saydam jelatinle.. birleşmiş camsı tabakayı görüyoruz.
    وهنا نرى أن الجسم الزجاجى مكون من جيلى شفاف ..ِ مع شبكة من ألياف الكولاجين الأنوار من فضلك
  • Ama daha önce ağız birliği olması için hepinizi tek tek dinleyeceğim.
    سأقوم بذلك مع كل منكم فقط لأتأكد أننا في نفس الصفحة
  • Ağız kokusuyla birlikte aşk defterinin de kapandığı kesinleşti, gitmeliyim.
    من الواضح أنني عسيرة الفهم ولديّ رائحة نفس كريهة وفظيعة للغاية ويجب أن أرحل