Examples
  • Dertleşmek ister misin?
    هل تريد التحدث
  • Eğer istemiyorsan, dertleşmek zorunda değilsin.
    إذا كنت لا تريد الكلام قليلا فليس عليك ذلك حسنا ؟
  • Beni buraya dertleşmek için mi çağırdın?
    طلاب "ويكسلي" الجمهوريين ؟
  • Bir polisle dertleşmek ister misin? Rahipler gibiyizdir.
    هل تريد التحدث لشرطي حول هذا الموضوع؟ إننا مثل الكهنة تماما
  • Bu sabah dertleşmek isteyen bir adam gibi görünüyordu.
    هذا الصباح كان يبدوا واثقا جدا
  • - Dertleşmek için bana katılmak ister misiniz? - Sanırım evet.
    - يَلتحقُ بيه في a قليلاً غرق حُزنِ؟ - أَعتقدُ بأنّني سَ.
  • Eminim kendisini anlayacak biriyle dertleşmek için yanıp tutuşuyordur.
    راهن بأنه فقط موت للكلام مع شخص ما الذي يفهمه.
  • Üçlemeci'yle ilgili dertleşmek için o anasını siktiğimin yerine gittin.
    المغزى أنك خلت بأنه ينبغي عليك الذهاب لآبعد الآماكن (للتحدث لشخص ما بشأن (ترينيتي
  • Üçlemeci'yle ilgili dertleşmek için o anasını siktiğimin yerine gittin.
    المغزى أنّكَ ظننتَ أنّ عليكَ زيارة بلدة (لعينة لتحادث شخصًا عن (قاتل الثالوث
  • Sence ömür boyu mutluluk fikri eve gelip sen yattıktan sonra seninle konuşup dertleşmek mi?
    "السعادة المُطلقة" أنها تأتي منكَ و تخرج معك بعد ممارستك للجنس؟