Examples
  • Emretmek mi?
    !أمرتني ؟
  • Emretmek mi?
    يأمرنى ؟
  • Sadece biraz emretmek istemiştim.
    كل ما أردته هو القليل من النظام
  • Davalının Bay Duggenfield'in ölümünü... ...emretmekten suçlandığını düşünürsek...
    بناءً على الحقائق فإن ... المدعى عليه ... متهم بإصداره قرار موت دوكين فيلد
  • Herkes için geçerli: emretmek ve kocanız.
    يعملون من اجل مصلحة الجميع. القيادة وزوجك.
  • Onların ölmesini emretmek yerine, onları korumayı seçmelisiniz.
    عليك حمايتهم وليس أمرهم بالموت
  • - Şimdi emrediyorum bizi çöz. - Emretmek mi?
    أنا أأمرك بأطلاق سراح... تأمرنى
  • Şimdi bizi serbest bırakmanızı emrediyoruz. Emretmek?
    .نأمركِ الآن أن تحررينا - تأمرني؟ -
  • -Bırak yanında savaşayım. -Bunu emretmek benim elimde değil.
    دعني أقف بجانبك - ليس لي سلطة لآمر -
  • Alman teli kesilip getirilmesini emretmek benim için rutin birşeydi.
    وقد اصبح من عاداتي ان امرهم باحضار عينة من الاسلاك الألمانية- يتعين عليهم قطعها واعادتها معهم