Examples
  • Kapılmak derken ne kastediyorsun?
    ماذا تَعْني بهذا ؟
  • Tahriklere kapılmak yok. Hadi!
    العصي و الحجارة... هيا
  • Paniğe kapılmak istememiştim. Sadece...
    -- لم أقصد الذعر . كنت فقط
  • Boş umutlara kapılmak istemiyorum.
    لاتعطني هذا ولاتقم ببيع الأمال لي
  • Umutsuzluğa kapılmak yok, bayanlar!
    اوووه لاتيأسوا ايها السيدات
  • Ümitsizliğe kapılmak üzere.
    .إنها قريبة من الاستسلام
  • Paniğe kapılmak işe yaramaz, Sophie.
    " ليس هنالك ما يقلق " صوفيا
  • Yanıldım. Duygularıma kapılmakla hata ettim.
    لقد كان خاطئي أن أحاول الإعتماد على المشاعر
  • İçeride umutsuzluğa kapılmak, çok kolay.
    فى غاية السهولة أن تتركهم يحطمونك فى السجن
  • Pekala. Hadi yapalım. Olmayacak hayallere kapılmak yok.
    حسناَ فلنفعل ذلك ، دون تخيلات - دون خطط .. فلنجعلها ليلة رائعة