Examples
  • Yanaşmak zor!
    !بشدّة إلى الميسرة
  • Anlaşmaya yanaşmaktan bahsetmedim.
    لم أذكر شيئاً عن التنازل
  • Grum, Yanaşmak zor!
    جيرم"، بشدّة إلى الميسرة"
  • Tek sorun, yanaşmak, beyler.
    المشكلة أيها السادة هي الطريقh.
  • Tek sorun, yanaşmak, beyler.
    المشكلة أيها السادة هي الطريق
  • Bize yanaşmak istiyor.
    .كابتن أعتقد بأنة يقترب منا
  • Anlaşmaya yanaşmaktan bahsetmedim.
    بالطبع مالم توَدُّ أنت أَنْ تَعطيني . . .
  • - "Çaktırmadan Kardashianlara Yanaşmak".
    "يدعى بالـ "التزحف على الكارداشيين
  • Kapatmak zorundayım. Yanaşmak üzereyiz.
    يجب أن أذهب، نحن على وشك قفص الاتهام.
  • Ona yanaşmakla başlayabiliriz.
    نستطيع البدء بالتقرب له