Examples
  • Hamile sayılmak gibi mi?
    هل هذي بداية الحمل؟
  • Hiçe sayılmaktan bıktım.
    انتهى عهد الدوس عليّ
  • Yenik sayılmak mı?
    .:: مهزومين ؟ ::.
  • Gerçek mutsuzluk, doğurduğun kişiler tarafından yok sayılmaktır.
    البؤس الحقيقي هو تجاهلك من طرف من أنجبتهم
  • Selmak, Tok'ra için resmi olarak bir savaş şehidi sayılmaktadır.
    التوكرا يعتبرون رسميا ان "سلماك" بطل حرب
  • Yasal olarak geri zekalı sayılmaktan beş puanla kurtulmuşsun.
    لقد سجلت خمس نقاط فوق المستوى الرسمي للمتخلفين عقلياً
  • Yasal olarak geri zekalı sayılmaktan beş puanla kurtulmuşsun.
    أحرزتَ خمس نقاطَ بالاضافه الي كونك قاصر خارج عن القانون
  • Denizaşırı gelen postadaki oyların sayılmak için hepsinin toplanması gerektiği yazılıydı.
    فهي تنص على المعايير الدقيقة لجميع البطاقات الغايبة يجب أن تجتمع ليتم حسابها
  • Choi Baedal, Japon gençleri arasında en büyük kahramanlardan sayılmaktadır.
    لقد ترك وراءه قصصاً أسطورية عن مهارته الكبيره مثل قدرته على كسر
  • Pekala, itiraz olmaksızın önceki buluşmada harcanan süre kabul edilmiş sayılmaktadır.
    حسنٌ ... لا اعتراض في أن مدونات موعدنا السابق تعتبر مقروءةً ومتفقٌ عليها