Examples
  • Orası fazla tantanalı.
    لا، هذا مجرد تفاخر وبذخ
  • - Ne tantanalı gün oldu. - Sebastian, ne yapıyorsun?
    ... كان يوم مليء بالأحداث
  • Arada bir, tantanalı ve heyecanlı, hayatınızı değiştirecek bir etkinlik olur.
    , كل فترة حدث ما يغير حياتنا يحدث ليثيرنا بشدة
  • Evet, üzgünüm ama, Alex bir aile sineması... ...senin tantanalı tavernalarına benzemez.
    حسنا أنا آسف , ولكن مسرح أليكس مكان عائلي ليس أحد أماكنك القذره
  • Giriş için daha görkemli, gizemli, tantanalı bir şey... uzun fragmanlar için de bir jenerik müziği.
    شيئاً فخماً وغامض بدخول هذه الموسيقى العسكرية أريد عزفناً طويلاً