-
O derece itinalı biridir.
إنه يراعي ضميره بهذه الطريقة
-
İtinalı bir tümdengelim.
هذا ما يسمى بفن استخلاص النتائج
-
Amerika'da insanlar itinalı bir şekilde yürürler.
في اميريكا الناس يَجِبُ أَنْ يَمْشوا بعناية.
-
Sersem herif! O kadar itinalı işleyen planı--
أيها الأحق الغبي! بعد كل تخطيطي الدقيق--
-
Bu nedenle... ...işimizi itinalı bir şekilde...
لذلك ، نؤدي ذلك بعناية وحذر ...
-
Tüm bunların anahtarı yolun sonuna kadar... ...iyi ve itinalı çalışmadır.
المفتاح الرئيسي هو العمل القوي والمُركَّز حيث ينتهي الرصيف
-
Bree, senin gibi itinalı biriyle çalıştığı için çok şanslı.
.إن (بري) محظوظة لوجود شخص مخلص مثلك
-
Hayır! Hepsi itinalı bir şekilde kumu hazırlayabilmek için plajdan çıkarıldı.
تم منعهم لأجل تجهيز وتنظيف الشاطئ
-
Bu nedenle... ...ihtiyatlı ve itinalı bir şekilde yapmamız gerekir...
لذلك ، نؤدي ذلك بعناية وحذر ...
-
Deneme ve hatalar içeren itinalı bir süreçten ... ... geçtikten sonra nelerden hoşlandığını buldum.
تقوي ظهرك أداء أفضل بالرياضة