-
Yaşamak fethetmektir.
الحياة هى ان تغزو
-
Seni fethetmek Rusya'yı fethetmekten daha zor olmalı.
أسيكون غزوك أصعب من غزو روسيا؟
-
Kaleyi içten fethetmek istiyorum.
أريد فقط أن أصيب المنطقة الوسطى بين الكفتين
-
Tavlıyor, fethetmek için.
انه يغوي ، لقهر.
-
Öncelikle dünyayı fethetmek zorunda.
منذ ذلك الوقت وهو يحاول
-
Yunanistan'ı fethetmek için coşmuştu.
هزيمة قمم اليونانيين
-
Sezar fethetmek için vardır.
قيصر إنتصر في كل معاركه
-
- Hayır, yok. - Rusya'yı fethetmek?
لا - غزو (روسيا)؟ -
-
Dünyayı fethetmek istiyor muyum?
وهل أريد أن أغزو الارض؟
-
Yaratıcının derdi doğayı fethetmektir.
المبتكر ينصب أهتمامه على قهر الطبيعة