Examples
  • Planetaryuma falan gideriz.
    ربما يمكننا الذهاب إلى القبة الفلكية" أو شيء ما"
  • Aang, benimle planetaryuma gel.
    آنج) ، تعال معي إلى غرفة العرض) أريد حماية
  • Bu sefer planetaryumda.
    هذه المرّة في القبّة السماويّة
  • Hiç planetaryuma gittin mi?
    هل رأيتي نموذج للنظام الشمسي من قبل؟
  • "Planetaryum'da ışıkları kapattıklarında... "...kustuğun için değil yoksa.
    ليس لأنك تقيأت عندما اطفأوا الإضاءة في مسرح الفضاء الفلكي
  • - Daha yeni taşındın. - Salonunda bir planetaryumu var.
    إنـه جـديـد - لـديـه نظـام عـرض نجمـي! فـي غـرفـة المعيشـة -
  • Hayden Planetaryumu'nun projeksiyon odasından çok uzağız, değil mi?
    إستمرّ بالكلام ولن يكون هناك مرة ثانية
  • Burası, gökyüzündeki tüm cisimlerin hareketlerini gösteren bir planetaryum.
    إنه جهاز عرض لتحرك السماء