Examples
  • Coşturmak harikaymış.
    "شعرت بالسعادة بعزف الـ"روك
  • Coşturdun, ahbap. Coşturmak harikaymış.
    .لقد كنت صاخباً يا صاح - .لقد شعرت بمتعة وأنا صاخب -
  • Bizim işimiz kışkırtmak, desteklemek ve coşturmaktır.
    عملنا عهو أن نلهم, نقدم الدعم ونثير
  • - ...kalabalığı coşturmak. - Fotokopi makinesinin kartuşu bitmiş,...
    أثناء الاحداث الرياضية - .....نفذ الحبر من آلة تصوير مستندات -
  • Sebzelerini coşturmak için sana bir iki tüyo verebilirim.
    يمكنني ان اعطيك بضعة نصائح لكي تحسني من محاصيلك
  • Göğsüme ne sapladıysan kalbimi coşturmakla kalmadı... ...ayrıca Levitas'ı sistemimden de çıkardı yani... ...bu iyi.
    مهما ما وضعت داخل صدري لم يتأثر قلبي ولكنه اراحني من اي ليفيتس في حياتي لذا هذا جيد
  • Her tür strateji ve stile sahip ama asıl işi seyirciyi coşturmak.
    لديه أسلوبة وتخطيطه ولكنه يتباهى بنفسه
  • Aslında reklâm verenleri coşturmak için... ...yapılan sezonun yeni ürünlerini tanıtan bir şov sadece.
    فهو عرض لأصحاب الاعلانات لجعلهم مستعدين للمنتج الجديد في الخريف
  • Holly kalabalığı coşturmakla meşgulken... ...o da bu hoş dairelerde elini kolunu sallayarak dolaşır.
    ،في حين أنّها مُنشغلة بالتنسيق المُوسيقي .فإنّه يتجوّل حراً في هذه الشقق الفاخرة