Examples
  • Modernleştirmeye çalıştım.
    حاولت ان اكون اكثر حداثة
  • 2003 Medicare reçete geliştirme ve modernleştirme yasası.
    دواء بالوصفات الرعاية الطبيةَ، التحسين، وتحديث يَتصرّفُ
  • Artık kovboy striptiz barlarını da modernleştirmeye çalışıyorlar.
    يحاولون جعل كل شيء متحضر خلف قضبان رعاة البقر
  • Ben modernleştirmeyi düşünüyorum, bilirsin, gri duvarlar ve paslanmaz çelik eşyalar.
    كنتٌ أٌفكر في طراز حديث,تعلمون مثل الجدران الرمادية و الأجهزة الفولاذية المقاومة للصدأ
  • Evet, bazı iş adamlarını Bluebell'i modernleştirme vaadleriyle kandırmış olabilir, ama onlara söylediğim gibi, eğer Gazebo'nun bir Cinnabon'a dönüşmesini istemiyorlarsa, modernleştirme ihtiyacımız olan son şey.
    نعم , بعض اصحاب الاعمال انجذبوا لوعدها بتحديث بلوبيل لكن وكما اخبرتهم
  • Miami'deki Munch Yiyecekleri idaresi prosedürleri modernleştirmeyi... ...ve makineleştirmeyi yönetmek için beni buraya gönderdi.
    الفرع اللرئيسي في ميامي ارسلني الى هنا للرقي بمنتجات جديدة ولتطوير الانتاج
  • Ve şehre bağlılığının bir göstergesi olan... ...en önemli yolumuzu modernleştirme isteğinde... ...azıcık bile bir azalma olmamıştır.
    ولم يلوح يوماً بتعديل رغباته في أهم بوابة في المدينة إنه امتحان لالتزامه للمدينة